Bitmez: Her Yerden Değişimin Ayak Sesleri Yükseliyor
Saadet Partisi Rize İl Başkanlığı, Ocak Ayı İl Divan Toplantısını Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez’in katılımıyla gerçekleştirdi. Saadet Partisi İl Başkanlığı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya, Saadet Partisi GİK Üyesi Hasan Uzun, Rize İl Başkanı Av. Muhammet Kaçar, İlçe Başkanları, İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları Üyeleri katıldı.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, değişimin ve yeni bir başlangıcın şafağında olduklarını kaydederek, “Sayılı günler kaldı. Gittiğimiz her yerde hem buna olan ihtiyaç ve özlemi hem de insanımızın bu yöndeki kararlı iradesini çok net görüyoruz. Değişimin ayak sesleri Diyarbakır’dan da, İzmir’den de, İstanbul’dan da yükseliyor. Değişimin işaretleri Rize’de de, Hatay’da da, Yozgat’ta da görülüyor. Değişime olan ihtiyaç Bursa’da da, Konya’da da, Van’da da hissediliyor. Ve tüm bunlar her geçen gün Ankara’dan çok daha net görülüyor, duyuluyor” dedi.
“ÖNÜMÜZDE 4 AYDAN DAHA KISA BİR ZAMAN KALDI
Genel Başkan Yardımcısı Bitmez, sahada etkin bir şekilde çalışacaklarını ifade ederek, “Artık önümüzde 4 aydan daha kısa bir zaman dilimi kaldı. Saadet Partisi olarak, bu zaman dilimini oldukça verimli kullanacak ve her sahada etkin bir şekilde çalışacağız. Bugün biz buradayız, diğer arkadaşlarımız da teşkilat mensuplarımızla birlikte Türkiye’nin dört bir tarafında sokak sokak, dükkan dükkan, ev ev ziyaretler gerçekleştirmektedir. Birileri Ankara’da, masa başında algı üretmeye, siyasi mühendisliklerle meşgul olmaya devam etsin. Biz sahadayız, biz çarşı-pazardayız, biz insanımızla bir aradayız. Birileri insanımızın gerçek gündemleri konuşulmasın diye her gün bir başka suni gündemi piyasaya sürsün. Biz çarşı-pazardan, evlerden, dükkanlardan yükselen sesleri gayet yakından duyuyoruz, insanımızın hâlini görüyor, gerçek gündemlerini biliyoruz. Birileri rakamlarla oynamaya devam etsin, TÜİK marifetiyle güllük-gülistanlık bir tablo çizmeye çalışsın. Ancak biz ay sonunu getiremeyen, alışveriş poşetlerini, sepetlerini dolduramayan yüz binlerce ailenin durumunu gayet iyi biliyoruz. Birileri ne yaparsa yapsın, hangi tuzakları kurarsa kursun; Saadet Partisi olarak biz, milletimizle birlikte kurulan bu tuzakları bozmaya kararlıyız! Değişimin ve yeni bir başlangıcın şafağındayız. Sayılı günler kaldı. Gittiğimiz her yerde hem buna olan ihtiyaç ve özlemi hem de insanımızın bu yöndeki kararlı iradesini çok net görüyoruz.” diye konuştu.
HER YERDEN DEĞİŞİMİN AYAK SESLERİ YÜKSELİYOR, ANKARA’DAN DA BU SES ÇOK NET DUYULUYOR
Bitmez, açıklamasında şunları kaydetti: “Değişimin ayak sesleri Diyarbakır’dan da, İzmir’den de, İstanbul’dan da yükseliyor. Değişimin işaretleri Rize’de de, Hatay’da da, Yozgat’ta da görülüyor. Değişime olan ihtiyaç Bursa’da da, Konya’da da, Van’da da hissediliyor. Ve tüm bunlar her geçen gün Ankara’dan çok daha net görülüyor, duyuluyor. Her gün bir yenisi açıklanan sözde müjdelerin, pansuman tedavilerin, kansere karşı aspirin önermelerinin, ve büyük bir yangına bir bardak su dökmelerinin sebebi budur işte. 20 yıllık uykularından panikle uyandılar. Seçimi kaybedeceklerini anladıkları için de şimdi mış gibi yaparak erimeyi durdurmak istiyorlar. Ama nafile! Enflasyonu düşürmüş gibi, maaşlara yeterli oranda zam yapmış gibi, dahası tüm problemleri de çözüyormuş ya da çözecekmiş gibi bir hava vermek istiyorlar. Fakat boşuna! O günler geçti, bir dönemin artık sonuna gelindi. Vatandaşlarımız yandaş TV ekranlarına değil, cebindeki paraya bakıyor. Evet, doğru; geçen yıldan bu yıla asgari ücret 2 katına çıktı. Peki giderler kaç katına çıktı? En az 3-4 katına çıktı! Devletin ithalat-ihracat dengesini tutturamadıkları gibi, cari açığı her geçen gün büyüttükleri gibi, vatandaşlarımızın gelir-gider dengesini de bozdular! Bir bütün olarak, devlet borçlu, özel sektör borçlu, vatandaş borçlu. Bir evde baba borçlu, anne borçlu, evlatların da her biri borçlu. Borç-faiz-borç sarmalından bir türlü çıkılamıyor ne yazık ki! Bu anlayışla, bu gidişe çıkılması da mümkün değil zaten. Çünkü zihniyet yanlış! Yeni dönemde, iktidarla birlikte esas bu zihniyeti değiştireceğiz.
ADALETİN “A”SI, ÖZGÜRLÜĞÜN “Ö”SÜ DAHİ KALMADI
Bizler, yarım asrı geriden bırakan siyasal mücadelemiz boyunca her daim önce ahlak ve maneviyat düsturuyla hareket ettik. Her daim adaleti, hakkı ve hukuku gözettik. Biz kazanalım da ne olursa olsun demedik. Hiçbir zaman, şahıslarımızın ve partimizin politik çıkarlarını, ülkemizin ve insanımızın menfaatlerinin önüne koymadık. Biz bugün de aynı hassasiyetle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bir taraftan kendi içinde yalakalıkla var olmaya çalışırken, diğer taraftan bir diğerine karşı şiddet ve nefret diliyle ayakta kalmaya çalışan bir yapı var karşımızda. Aynı yapı içerisinde ‘liderinin ayakkabısını yalamak’ gerektiğini ifade edenler ile Ankara’nın orta yerinde işlenen cinayeti örtbas etmeye çalışanlar bir arada. Biz bu tabloyu ülkemize yakıştıramıyoruz. Mafya, uyuşturucu ve siyaset kelimelerinin aynı cümlede kullanır hale gelmesinden rahatsızlık duyuyoruz. Adaletin ‘A’sının, özgürlüğün ‘Ö’sünün dahi kalmadığı bu sistemi ülkemize yakıştıramıyoruz. Gençlerimizin evde işsiz oturmasını, paramızın her geçen gün değersizleşmesini, bereketli topraklarımızın atıl bırakılmasını kendimize yakıştıramıyoruz. Maalesef bir gün Rusya’dan, diğer gün Amerika’dan medet uman, bir dönem NATO’ya ardından da Şangay’a yüzünü dönen bu tutarsız dış politika, Türkiye’mize yakışmıyor. Günlük siyasi kazançlar uğruna ahlaki ve manevi değerlerimizin her geçen gün tahrip edilmesine, örselenmesine ise hiç ama hiç tahammül edemiyoruz. Ve kararlıyız! Hep birlikte bu çarpık anlayışa, bu tutarsızlıklara bir son vereceğiz.”
“AHLAK VE ADALET” EKSENLİ YENİ BİR DÖNEM
Üzerlerine düşen sorumlulukların farkında olduklarını belirten Bitmez, “20 yılın ardından vatandaşlarımızın yaşadığı derin hayal kırıklıklarının farkındayız. Aynı zamanda yeni dönem için insanımızın büyük beklentiler içerisinde olduğunu da görüyoruz. Saadet Partisi olarak hem kendi çalışmalarımızda hem de 6’lı masa olarak birlikte yürüttüğümüz süreçte işte tüm bunların farkında olarak hareket ettik, etmeye de devam ediyoruz. Yol haritamız artık ortaya çıktı. 30 Ocak Pazartesi günü kamuoyuna takdim edeceğiz. Ardından da artık çok yakın bir tarihte en doğru adayı açıklayacak ve en doğru seçim listelerini hazırlayacağız. Hiç kimsenin şüphesi olmasın; Adayımız Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacaktır. 6’lı Masa olarak Meclis aritmetiğinde de çoğunluğu elde edecek ve yeni dönemde ülkemizin problemlerine hızlı ve kalıcı çözümler üreteceğiz. Yeni dönem; ahlak ve adalet eksenli bir dönem olacaktır. Yeni dönem; Herkesin huzur, güven, düzen ve kazanç bulacağı bir dönem olacaktır. Yeni dönem; hızlı bir ihya ve inşa süreci olacaktır. Özellikle son bir yıldır yürüttüğümüz bu sürecin ve önümüzdeki 4 ay boyunca atacağımız adımların sonu aydınlıktır. Nihayetinde, bu sürecin sonunda insanımız rahat bir nefes alacaktır. El birliğiyle ülkemizi, sıkıştırılmak istenen bu cendereden çekip çıkaracağız.
BİZ TUZAK KURMAYACAK VE TUZAĞA DA DÜŞMEYECEĞİZ
Biz, önce ahlak ve maneviyat diyoruz. Biz, herkese adalet ve her daim adalet diyoruz. Cari açığı, bütçe açığını kapatabilmek için önce adalet açığını kapatmak gerek diyoruz. Üreten bir ekonomi ve adil paylaşım diyoruz. Yoksulluğu bitirmek için önce yolsuzluklara dur demek gerek diyoruz. Bu ülke büyük bir ülke, bu millet büyük bir millet; imkan var, kaynak var, potansiyelimiz ise çok büyük diyoruz. Göreceksiniz, çok kısa bir sürede gözle görülür bir iyileşme her alanda hissedilecek ve ardından çok değil 1 yıl içerisinde de ülkemiz yeniden derlenip toparlanacak. Saadet Partimiz bunun teminatıdır. Ocak ayını artık geride bırakıyoruz. Şubat ayında, insanımızın bize duyduğu güvenin boşa çıkmadığının delili olacak gelişmelere şahit olacağız. 6’lı Masa olarak da, bu aydan itibaren umudu her geçen gün daha da büyütecek adımları bir bir atacağız Varsın birileri her gün bir başka ‘sis bombasını’ gündemin orta yerine atmaya devam etsin. Hukuku kendi menfaatleri doğrultusunda eğip büksünler. Biz siyasi mücadelemizi yaparken hukuki zemini gözettiğimiz gibi, hukuki mücadelemizi yaparken de siyasi zemini asla ihmal etmeyeceğiz. Mayınlarını iktidarın bizzat kendisinin döşediği bir alanda siyaset yaptığımızı gayet iyi biliyoruz fakat unutmasınlar ki artık o mayınların yerini de çok iyi biliyoruz. Ve yine biliyoruz ki; tuzak kuranlar, eninde sonunda kurdukları tuzaklara kendileri düşerler. Biz tuzak kurmayacak ve tuzağa da düşmeyeceğiz!” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.