CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz'den Sert Eleştiriler ve Çay Kanunu Vurgusu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, yaklaşan 39. Büyük Kurultay öncesinde yaptığı açıklamada, partisi üzerindeki baskılara ve hukuki süreçlerde yaşananlara sert tepki gösterdi. Özellikle 31 Mart yerel seçimlerinden sonra anketlerde birinci parti çıkmaya başlayan CHP'nin yoğun bir siyasi saldırı altında olduğunu öne sürdü.

Başkan Deniz, İl Başkanlığı binasında düzenlediği ve İl Yönetim Kurulu Üyeleri Osman Kaptan, Hüseyin Yanık, Osman Delihasan, İl Sekreteri Özlem Kulelioğlu Çemberci ve Merkez İlçe Başkanı Necati Topaloğlu'nun da katıldığı basın toplantısında hakkında yürütülen yolsuzluk soruşturması nedeniyle görevden uzaklaştırılan eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianameye değinerek, hukukun zorlandığı, yeni yöntemlerin keşfedildiği bir süreç yaşandığını belirtti. İmamoğlu'na yönelik sosyal medya hesaplarının kapatılması gibi uygulamaların, insanların haklarını arayacağı ve kendilerini savunacağı mekanizmaları bile tükettiği bir döneme işaret ettiğini söyledi.

Deniz, "Saldırmak serbest, hakaret etmek serbest, suçlamak serbest ama hakkınızı aramanız yasak... Halbuki bu süreç, biz Erdoğan yargılandığı dönemde de yaşanmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı duruşmaların canlı yayınlanmasını talep etmişti. Şimdi Ekrem Başkan bunu talep ettiği zaman karşısında duruyorsunuz." Sözlerini sarfederek, İmamoğlu hakkındaki suçlamaların gerçek dışı olduğunu ve duruşmalar başladığında aklanacağını ifade etti. 4000 sayfalık iddianamenin ise "hiçbir şey yok" anlamına geldiğini savundu.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin yüzyılı aşan siyasi hayatına ve köklü örgüt yapısına vurgu yapan Deniz, partinin bir genel merkezin kapatılması, bir genel başkanın yargılanmasıyla teslim alınamayacağını ve yok edilemeyeceğini belirterek, "Cumhuriyet Halk Partisi, kuruluşundan gelen bir mücadele geleneğine sahip olan bir parti... Türkiye'nin en yaygın örgütlerinden ve kurumsal ilişkileri yüksek olan partilerden bir tanesi. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz haklı olduğumuz zaman doğru olduğumuz zaman, sonuçları ne yaparlarsa yapsınlar haklı çıkıyorsunuz." Diye konuştu.

Bu hafta sonu gerçekleştirilecek 39. Büyük Kurultay'da yeni bir yönetimin belirleneceğini ve Cuma günü yeni parti programının oylanacağını bildiren Deniz, parti örgütlerinin şu an seçime hazır durumda olduğunu ve kurultay sonrası saha çalışmalarını daha aktif bir şekilde sürdüreceklerini kaydetti.

Ekonomik durumla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başkan Deniz, Türkiye'nin her geçen gün daha kötü yönetildiğini, yoksulluğun arttığını ve yolsuzluğun en örgütlü bir şekilde yapıldığı dönemin yaşandığını dile getirdi. Türkiye'nin dünyanın ilk on ekonomisi arasına girme hedefine ulaşamadığını ve borç yükünün arttığını sözlerine ekledi.

İl Başkanı Deniz, Rize'nin yıllardır çözülemeyen sorunlarına da yönelik sert eleştirilerde bulundu. Deniz, Rize'de yapılan yatırımların vizyon taşımadığı ve 10 yıldır aynı konuların konuşulduğu kısır bir döngüde olunduğunu belirtti.

Başkan Deniz, Rize'ye yönelik mevcut yatırımların eleştirisinde, yapılanların geleceğe dönük değil, günlük ve göreceli olduğunu savunarak, "Sorduğum zaman Rize’ye geleceği taşıyacak hangi yatırımınız var? Yol geleceğe taşımaz... Rize on yıl sonra nasıl bir Rize tasarlandığını hangimiz biliyoruz? Bu konu konuşulmuyor. Bizim 20 yıl sonrasının Rize’sini tartışmamız lazım." dedi.

Deniz, kentlerin uzmanlık alanlarının belirlenmesi ve kentin kendini geliştireceği bir vizyon oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Çaykur'un stoklarındaki kuru çayı özel firmalara satma kararını 5 yıl önce de eleştirdiklerini hatırlatan Deniz, bu uygulamanın ticari mantıkla açıklanamayacağını ifade ederek, "Siz rekabet halinde olan firmalara kendi çayınızı işliyorsunuz. Onlar bunu kendi paketleriyle yapıp sizin kaliteli çayınızı kendi firmasının çayıymış gibi pazarlıyorlar. Kendi pazar payınızı daraltacaksınız. Kendi pazar payını sen kendi kendine yok eden bir ticari kuruluşu olabilir mi?" diye konuştu.

Rize Ticaret Borsası'nın (RTB) Çaykur'un borçluluğu hakkındaki açıklamalarına da tepki gösteren Deniz, RTB'nin haddini aştığını savunarak,"Rize Ticaret Borsası'nı ilgilendirmez Çaykur’un karlılığının ne olduğu. Kendisi onu yapacağına çevresinden toplamış olduğu paraları ne yaptıklarını açıklasınlar. Her yıl dünyanın parasını topluyorlar, bunlarla ilgili ne yapıyorlar?" ifadelerini kullandı.

Başkan Deniz, Çaykur Genel Müdürü'nün kamuoyunu bilgilendirmesi gerektiğini, aksi takdirde Çaykur'un tokatlanmasına izin vermeyeceklerini belirtti. Ayrıca Lipton'un çay fabrikalarını satıp paketleme tesisini Rize dışına taşımasını da eleştirerek, bunun katma değeri başka bir yere aktarmak olduğunu söyledi.

Çay üreticilerinin zor durumda olduğunu ve artık düğün yapmak için değil, zorunluluktan çay toplar hale geldiğini ifade eden Deniz, çay sektörünün geleceği hakkında kapsamlı bir politika oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Deniz, çaydaki sorunların çözümünün Çay Kanunu ile mümkün olacağını yineleyerek, 3788 sayılı yasa ile devletin üreticiye satın alma garantisi verdiğini hatırlatarak, şunları kaydetti: "Çay Kanunu çıkartmak, çayda satın alma garantisi vermek devletin vatandaşa görevidir zaten. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konudaki sorumluluğumuzu biliyoruz, çay kanunu çıkartacağımız çok açık söyledik."