Türkiye, aile yapısının geleceği açısından kritik bir dönemden geçiyor
Türkiye’nin kritik bir demografik eşikten geçtiğini belirten Arıcıoğlu, doğurganlık hızının yenilenme seviyesinin altına düşmesi, genç nüfus oranının gerilemesi ve nüfus artış hızının tarihsel dip seviyelere inmesinin ciddi riskler barındırdığını ifade ederek, “Türkiye artık sadece nüfus sayısıyla değil; nüfusun niteliği, toplumsal dengesi ve aile yapısının geleceği açısından da kritik bir dönemden geçmektedir” dedi.
Türkiye’nin aile yapısında ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu dile getiren Arıcıoğlu, evlilik yaşının yükselmesi, boşanma oranlarının artması ve ilk çocuk sahibi olma süresinin uzamasına dikkat çekti.
Gençlerin; işsizlik, ekonomik belirsizlik, yüksek kiralar ve gelecek kaygısı nedeniyle aile kurmayı ertelediğini ifade eden Arıcıoğlu, ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranının tehlikeli boyutlara ulaştığını kaydetti.
Nüfus politikalarının sadece “daha çok çocuk” söylemiyle sınırlandırılmasının yanlış olduğunu söyleyen Arıcıoğlu, Türkiye’nin ihtiyacının; güçlü aile yapısını destekleyen, gençlere umut veren, sosyal adaleti sağlayan ve ahlaki-manevi temelleri güçlendiren uzun vadeli politikalar olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin ihtiyacının yalnızca bugünü değil, yarını ve gelecek nesilleri düşünen, insan odaklı bir yaklaşım olduğunu belirten Arıcıoğlu, "Bugün alınacak doğru kararlar, güçlü aile yapısı, değerlerine bağlı bir gençlik ve huzurlu bir toplum demektir.” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.