Öz Gıda İş'ten ÇAYKUR İşçileri İçin Sesli Çağrı: "Hayatları 6 Aylık Bordroya Sığmaz!"

Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Gülpolat, ÇAYKUR'da çalışan binlerce mevsimlik işçinin çalışma süreleri ve kadro güvencesi sorununa ilişkin çarpıcı bir açıklama yaparak, bu meselenin artık bir "adalet ve insaf meselesi" haline geldiğini söyledi

Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Gülpolat, ÇAYKUR işçilerinin sabahın ilk ışıklarıyla fabrikalara koştuğunu ve alın teriyle ülke ekonomisine katkı sağladığını belirterek, yıllardır süren "süreli çalışmanın, güvencesizliğin ve kadro belirsizliğinin" ağırlığının işçi omuzlarında olduğunu ifade etti.

Daha önce Konfederasyon HAK-İŞ ile birlikte yapılan mücadele sonucu çalışma sürelerinin 120 günden 180 güne çıkarılmasının önemli bir adım olduğunu kabul eden Gülpolat, bu durumun "yeterli olmadığını" net bir dille ifade etti:"180 gün çalışıp 181. günde 'işsiz' sayılan işçi, adaleti tam olarak yaşamıyor demektir. Emekçinin sigortası, geçimi, emekliliği 6 aylık takvime sığmıyor. Bu tablo, sosyal devlet anlayışına da sığmaz."

Gülpolat, ÇAYKUR işçisinin talebinin karmaşık olmadığını; "insanca yaşamak, insanca çalışmak ve alın terinin karşılığını tam olarak almak" olduğunu dile getirdi. Sendika, sorunun çözümü için acilen atılması gereken adımları ise şöyle sıraladı:

- İmza altına alınan ve yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin Geçici Madde 2’si uyarınca, çalışma süresinin en az 11 ay 29 gün olarak uygulanması, ayrıca boş bulunan norm kadroların, ilgili kanunda belirtilen usul ve esaslara uygun şekilde; aynı kurumda görev yapan ve mevzuatta aranan şartları taşıyan geçici ve mevsimlik işçiler tarafından doldurulması süreci gecikmeksizin tamamlanmalıdır.

- İşsizlik ödeneği ve sosyal haklardan eksiksiz yararlanma sağlanmalıdır.

- Sigorta prim günleri tamamlanmalı, emeklilik hakları güvence altına alınmalıdır.

- Kamu Kurumları arası farklı uygulamalara son verilmeli, eşitlik ilkesi hayata geçirilmelidir.

Devlete saygılarının tam olduğunu ancak yaşanan belirsizliğe ve sessizliğe tahammüllerinin kalmadığını belirten Gülpolat, siyasetin bu sese kulak vermesi gerektiğinin altını çizdi.

"Bu insanların hayatı, 6 aylık bir bordroya sığmaz" ifadesiyle tepkisini dile getiren Gülpolat, hak teslim edilene kadar mücadelelerini sürdüreceklerini ve "ÇAYKUR işçisi yalnız değildir" mesajını verdi. Gülpolat, "ekmek kavgası ve emeğin davası" olarak tanımladığı bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürme azmini yinelediği konuşmasında şunları kaydetti: " Biz Öz Gıda İş olarak defalarca haykırdık: Bu insanların hayatı, 6 aylık bir bordroya sığmaz. Her yıl aynı belirsizliği yaşamak, her yıl aynı sözü duymak, her yıl “seneye çözülecek” denilmesini dinlemek artık emekçiyi yormuştur. Devletimize saygımız tam, ama sessizliğe tahammülümüz yok. Biz bugüne kadar emeğin diliyle konuştuk; kavga değil çözüm istedik. Bu ülkenin çayını içen herkes, o çayı toplayan işçinin alın terine borçludur. Verilen sözler kâğıtta değil, hayatın içinde karşılık bulmalıdır. Siyaset, eğer bu sese kulak vermezse; sadece bir kesimi değil, bir bölgenin güvenini kaybeder. Biz devletimize güveniyoruz; ama devletin adalet eli, bu defa gerçekten Çaykur işçisinin omzuna dokunmalıdır. Son sözümüz: Bu mücadele ne dün başladı, ne de bugün bitecek. Biz, üyelerimizin hakkı teslim edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. ÇAYKUR işçisi yalnız değildir. ÇAYKUR işçisinin yanında örgütlü gücüyle Öz Gıda İş Sendikası vardır. Bizim kavgamız, ekmek kavgasıdır. Bizim davamız, emeğin kavgasıdır. Ve biz, bu onuru sonuna kadar koruyacağız."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Rize Haberleri