Erdoğan’dan yerel seçim öncesi AK Parti’ye uyarılar

Abdulkadir SELVİ

Bayramlaşmak için aradığım bakanların önemli bir kısmı deprem bölgesinde ya da halkla bayramlaşma programındaydı.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, bayramın ilk günleri Kahramanmaraş ve Adıyaman’daydı. Kurtulmuş’la deprem bölgesinin dönüş yolunda konuştuk. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı, Hatay’da yapımı devam eden hastaneleri kontrol ederken buldum. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise Adıyaman’daydı.

Peki CHP’liler ne yapıyordu? İstanbul ve Ankara’da kurultay kulisindeydiler. Geri kalanı ise sahillerde tatil yapıyorlardı.

Peki CHP bu bayramda ne ile gündeme geldi?

Kılıçdaroğlu’na istifa çağrıları, Ekrem İmamoğlu’nun değişim çıkışı ve bitmek bilmeyen kurultay tartışmaları ile hatırlandı.

KİBİR UYARISI

Buna rağmen Erdoğan ne yaptı?

İstanbul İl Teşkilatı ile bayramlaşma programında konuştu. Büyük bir seçim zaferinin ardından AK Parti’ye önemli uyarılarda bulundu. “Hiçbirimizin zafer sarhoşluğuna kapılma hakkı yoktur. Kibir, böbürlenme, şımarma, tepeden bakma bizim partimizde yer bulamaz. Bulmamalıdır. 21 yılda 17’nci zafer sonrasında bize yakışan tevazudur, bize yakışan samimiyettir. Bize yakışan, milletimizle aramızdaki gönül köprülerini güçlendirmektir” dedi.

GÜÇ ZEHİRLENMESİ

İktidar güç zehirlenmesine neden olur. Seçim zaferleri kibir abidelerini ortaya çıkarır. Ama Erdoğan hiçbir zaman bu duyguya kapılmadı. O nedenle bu millet 15 Temmuz gecesi onun için canını ortaya koydu. Girdiği her seçimi kazandı. Her fırsatta partisini kibir hastalığına kapılmaması yönünde uyardı. “Bizim için esas olan tevazudur” dedi.

ÖZELEŞTİRİ YAPTI

Erdoğan seçim zaferini kazandığı 28 Mayıs gecesi, AK Parti’ye, yerel seçimleri hedef olarak göstermişti. Önce bir özeleştiri yaptı. “Unutmayın, ilçelerde 24 belediyeden 19 belediyeye düştük. Bunun hesabını iyi yapmamız lazım. Neden, niçin, nasıl bu noktaya geldik? Öyleyse süratle buradaki eksikleri gidermemiz, her vatandaşımızı Türkiye Yüzyılı hedeflerine ısındıracak, inandıracak adımları atmamız lazım. Onun için İstanbul’da kapısı çalınmadık, ulaşılmadık, kalbi fethedilmedik hiç kimseyi bırakmayacağız” dedi.

Erdoğan, seçimlerde büyük bir zafer elde ettik diyebilirdi. Ama o “İlçelerde 24 belediyeden 19’a düştük” diye uyarma gereğini duydu.
Liderlik bu işte.

NEDEN KAZANIYOR?

Peki siz Kılıçdaroğlu’nun CHP teşkilatlarıyla bayramlaşma programına katıldığını duydunuz mu? Genel seçimi kaybettik ama yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’ya kaybetmeyeceğiz, diye bir konuşması oldu mu? Şimdi diyorlar ki, Erdoğan girdiği her seçimi neden kazanıyor, CHP girdiği her seçimi neden kaybediyor...

Sizce bu sorunun cevabı yukarıda yer almıyor mu?

İMAMOĞLU ADAY OLMAYACAK

EKREM İmamoğlu
’nun CHP’nin İstanbul’daki ilçe belediye başkanları ile yaptığı toplantıda Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Değişim, değişim diyorsunuz. 4 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’sınız. 4 yılda belediyede hangi değişimi gerçekleştirdiniz de şimdi asırlık çınar gibi olan CHP’yi üç ayda değiştireceksiniz?” diye soruyor.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de “Değişim diyenler üç isim veremiyor” diye bir eleştiri getirmişti.

Ekrem İmamoğlu da bu tür sorular karşısında değişim talebinin altını doldurmak için harekete geçmiş durumda. Bir manifesto hazırlığı yapıyor.

ECEVİT NE YAPMIŞTI

Söz konusu İmamoğlu olunca hep Ecevit’i örnek gösteriyoruz. Ecevit, değişim adına “Ortanın Solu” diye bir hareket başlattı. Ortanın solunu anlatan yazılar yazdı, konuşmalar yaptı. Darbelerin partisi olan CHP’de 12 Mart’a karşı çıkarak yeni bir duruş ortaya koydu. Ecevit önce CHP’lilere umut verdi sonra Türkiye’ye umut oldu. Dağa taşa “Karaoğlan” yazdırıp üç kez başbakan olmayı başardı.

EMANETÇİ FORMÜLÜ

Ekrem İmamoğlu’nun ise Ecevit gibi bir duruşu ve mücadelesi yoktur. O çapta biri değil. Daha çok yeni bir Nurettin Sözen olmaya aday görünüyor.

Değişim talep etmesine rağmen adaylığını açıklayamadı. Görünen o ki aday olma cesaretini gösteremeyecek. O nedenle Özgür Özel formülünü ortaya attı. Özgür Özel formülü, bir emanetçi formülüdür. Kılıçdaroğlu aday olduğu sürece başarılı olması mümkün değil.

BAYRAM FIKRANIZ KILIÇDAROĞLU’NDAN

CHP
’de seçim yenilgisinin ardından en yakınındaki isimler bile Kılıçdaroğlu’nun istifasını istiyor. Koltuğuna yapışmakla suçluyor. Kılıçdaroğlu ise her seçim yenilgisinin ardından koltuğuna daha büyük bir tutkuyla yapışıyor. Engin Altay, Bülent Tezcan, Özgür Özel gibi partinin ağır toplarının “onurlu çekiliş” önermelerine, İmamoğlu’nun “Çekil” talebine rağmen istifa etmemekte direniyor, “10 yıl daha CHP’nin başındayım” mesajını veriyor.

Siz bunları zaten biliyorsunuz. Kılıçdaroğlu, “Yaşamımın hiçbir döneminde koltuk hırsım olmadı” diye açıklama yapınca hatırlatmak istedim.

Kemal Bey’in, seçimi kaybedince istifa eden Çipras gibi çekilmesini beklemiyorum ama şimdiye kadar girdiği her seçimi kaybettikten sonra bu sözü biraz bayram fıkrası gibi oldu.

ERBAKAN HOCA’YI MEZARINDA TERS DÖNDÜRÜYOR

ERBAKAN
Hoca’nın iki hedefi vardı. Biri başörtüsü sorununun çözülmesi, diğeri ise Ayasofya’nın açılmasıydı.

Ayasofya’ya vurulan zincirler kırılacak, diye mitingler düzenledi. Başörtüsü mücadelesinden dolayı, kurduğu partiler kapatıldı.

Ama Erbakan iki hedefinden de asla vazgeçmedi.

Merhum Erbakan’ın gerçekleştiremediklerini Cumhurbaşkanı Erdoğan başardı. Başörtüsü sorununu çözdü, Ayasofya’ya vurulan zincirleri kırdı.

Başörtüsü sorununun çözülmesinden ve Ayasofya’nın tekrar cami olarak ibadete açılmasından dolayı en çok kimin memnun olması gerekirdi? Elbette ki Erbakan’ın partisinin genel başkanı olma iddiasındaki Temel Karamollaoğlu’nun. Ama Temel Karamollaoğlu bunlardan memnun olmadı.

İSLAMCI NASIL OLUNUR?

Hatta, “Ayasofya’yı açmakla, başörtüsü sorununu çözmekle İslamcı olunmaz” dedi.
Tabii, HDP ve Kandil’le ile işbirliği yapan CHP ile ittifak yaparak İslamcı olunur.

LGBT’yi savunan CHP listelerinden milletvekili seçilerek İslamcı olunur.

“Seçimi kazandığımızda ilk olarak İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koyacağız” diyen CHP ile işbirliği yaparak İslamcı olunur.

Okullara Kuran-ı Kerim dersi koymakla değil, çocukların Kuran kursuna gitmesini ortaçağ zihniyeti olarak gösteren CHP ile İslamcı olunur.

Ayasofya’yı müzeye dönüştüren, Ayasofya’nın minarelerinden ezan okunmasını yasaklayan CHP ile İslamcı olunur.

Başörtüsü yasağını kaldıran her düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götürerek iptal ettiren CHP ile ittifak kurarak İslamcı olunur.

Ama başörtüsü yasağını kaldırıp Ayasofya’yı cami olarak ibadete açarak İslamcı olunmaz.

Temel Karamollaoğlu konuştukça Erbakan mezarında ters dönüyordur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.