Sözde İslam alemi, iki milyar nüfusuna rağmen düşmanlarına karşı tattığı mağlubiyetlerle niçin rezil durumdadır?
Sözde İslam alemi, yer üstü, yer altı zengin doğal kaynaklarına rağmen niçin sefil durumdadır?
Sözde İslam alemi, ilim dünyasının merkezinde olduğu halde cehaletiyle niçin zelil durumdadır?
Ve insanlığın başdüşmanı Siyonist İsrail, 14 milyon nüfusuyla 6 milyarlık tüm insanlığı nasıl köle edebilmiştir?
Vatikan dahil, emperyalist devletlerin tamamını yönetmeyi nasıl başarabilmiştir?
Önce, özde İslam Alemi yerine, sözde İslam Alemi haline dönüştürüldük! Birlik, dirlik ve barış köprüsünün Kilit Taşını içimizdeki Sisi gibi av köpekleri eliyle söktürtülerek, Osmanlı Cihan Devletimiz ve İslam Medeniyet köprümüz yıktırıldı. Böylece Hilafet yani liderlik müessesesi yerle bir edildi.
“Halkları başsız saldık çayıra, Mevlam kayıra” misali başıboş, dağınık parçalanmış, güçsüz ve birbirine düşman bir İslam’a isyan alemine dönüştürüldük. Böylece İsrail, Filistin topraklarını işgal etmeden önce Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün Suriye ve Irak vs. gibi ülkelerin yönetimlerini kendi uşakları ve necis rejimleri yoluyla işgal etmişti.
Bugün işgalci Siyonist İsrail, varlığını; çevresindeki devletçiklerin başındaki halkına kral olan zalim hain Yezidi idarecilere borçludur!
Ve onlar eliyle korunmaktadır!
Bu ülkelerin kurucularının ve halen başındaki yöneticilerin çoğunun Yahudi veya Ermeni birer Sabataist hain bir dönme olduğunu dokunulmazlıkları(!) sebebiyle ezilen halkların çoğu hâlâ bilmemektedir!
Evet! İsrail, Kudus-ü Şerif’ten ve Mescid-i Aksa’dan yıllar önce Mekke-i Mükerreme’yi ve Medine-i Münevvere’yi Vehhabiler eliyle işgal ederken, Ankara, Kahire, Şam, Bağdat, Tahran gibi Başkentleri ise Deccal ve yandaşları Masonlar eliyle işgal etti!
Hepimiz tam yüz yıldır Siyonizmin esir kampında yaşamaktayız. Bu esir kamplarından Gazze’deki mücahid kardeşlerimizin şanlı direnişini, bütün gücümüzle desteklemeliyiz. Filistin’deki mücadele hem Kudüs-ü Şerif’i, hem Mekke-i Mükerreme’yi ve hem Medine-i Münevvere’yi korurken, ülkemizin de korunmasını sağlamaktadır.
60 yıldır Filistin engelini aşamayan İsrail, tüm Ortadoğu’yu ele geçirme planını gerçekleştiremeyince yeni sinsi planını uyguluyor! Bu plan gereği; 100 bin Amerikan askeri sözde İran tehditini önlemek adına yıllarca Arabistan’ın da petrol gelirleriyle Suudi Dammam’da İsrail’i korumak için yıllardır nöbetine devam ediyor!
Irak’ı ve Suriye’yi; Kürdi, Sünni ve Şii adıyla üç ayrı devletçiğe ayırmak için Arap Baharı yalanıyla halkları kandırarak ayaklandırdılar. Müslümanları yeniden birbirine vurdurmayı da başardılar! El Kaide, İşid, Hizbu’lfitne ve PKK gibi örgütler, İsrail ile savaşacağına onun varlığını koruma adına Müslümanlarla savaşmayı, kendine verilmiş bir görev olarak yürütüyorlar!
İsrail’in çıkarlarına çomak sokan ve ona “dur bir dakika! sen bebekleri öldürmeyi iyi bilirsin” diyebilen cesur idarecilerimizi de ihtilallerle, şantajlarla Mursi gibi bir bir cezalandırıyorlar! Bu kirli plan, Müslümanların imani, iktisadi ve ilmi birliğiyle bozulmalıdır.
Az nüfusuna rağmen, ticaretle sermayeyi ve ilimle de güçlenerek dünya yönetimini ele geçiren İsrailoğullarından ders almalıyız! Birbirimizle kavga edeceğimize imani, ticari ve ilmi sahada yardımlaşarak yarışmalıyız. İmanlı, şuurlu ve güzel ahlaklı nesil yetiştirmek için uğraşan sivil dernek ve vakıflarımızı mutlaka desteklemeliyiz!
Emperyalistlerin ürettiği Vakko, Coca Cola, McDonald’s vs. malları ve mağazaları boykot etmeliyiz. Kendimiz üretip kendimiz tüketmeliyiz. İsrafın her çeşidinden kaçmalıyız. Made in İsrail patentli partileri ve dev mağazaları boykot etmeliyiz! Çünkü bunların eliyle yeniden işgal edilmek istendiğimizi unutmayalım.
Bu mağazaların ve partilerin müşterileri ve taraftarları olan kardeşlerimiz her zaman her yerde siyonistlerin yemi olmaya devam ederler!
Hem kendilerini ve hem de ülkelerini mahvederler!
Tüm insanlar olarak, yediklerimizle, içtiklerimizle ve giydiklerimizle bilmeyerek desteğimize ve tüm emperyalist devletlerin ve maşalarının bilerek desteğine rağmen, İsrail, Filistin’de galib gelememiştir.
Korkudan on beş metre yüksekliğindeki sekiz yüz kilometrelik Utanç duvarını yapmaya mahkûm olmuştır! Ve Peygamber (s.a) Efendimizin “Ey Müslüman! Arkamda Yahudi var..” diye taşların konuşacağı müjdesi bu duvarla gerçekleşmiştir!
Ve Allah’ın izniyle İsrail, çok yakında kendisini destekleyenlerle beraber vallahi tarihten silinecektir! İsrail’in Demir Kubbesi mutlaka çökecek inşallah!
Allah (c.c), yıllarca her rahmet ayı Ramazan-ı Şerif’te oruca kalkarken ve iftarımızı açarken Kırım, Burma, Bosna, Bakü, Grozni, Kabil, Şam, Musul, Bağdat ve Gazze’ye attığı ve attırdığı bombalarla sevincimizi mateme çevirten İsrail ve tüm destekçilerinin sonunu Firavun’un ve Yezid’in sonu eylesin!
Ve Kudüs-ü Şerif’in fethini tekrar bize nasib etsin!
Amin!
Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mukaddes Mescid-i Aksa’mızın, Filistin’imizin, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Receb Ayımız mübarek olsun.
Selam, sevgi ve duayla...