Şevki YILMAZ

Şevki YILMAZ

Kim, kimi neden terk etti?

Kim, kimi neden terk etti?

Bismillahirrahmanirrahıım

Bizleri; Yeryüzünün en üstün ve en şerefli varlığı insan olarak yaratan, akıl nimetiyle donatan, sayısız nimetlerinin en üstünü Müslümanlardan kılan ve kurduğu Dünya ve diğer Âlem sofrasında sayısız nimetleriyle yaşatan ve tüm nimetlerinin hesabını hepimize bir nefes yakın olan ölümümüzle başlayan Kabir Hayatımızdan itibaren Ahiret’in büyük buluşma ve duruşma gününde soracak olan Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd ve Eşsiz Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Hocalarımıza Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun!

Kardeşlerim; Rabb’imizin lütfu ile sömestr tatilini de vesile ederek vakfımızın Nadide Eğitim Kurumlarının öğrenci ve velilerimizin de katıldığı bir programla Aşk’ın merkezine Beytullah’a koştuk, Medine’mize vardık elhamdulillah. Umre vazifemizin yoğunluğuyla bu haftaki yazımızı kaleme alamadık.

2013 tarihli “Kim, kimi terk etti?” başlıklı yazımızı önemine binaen tekrar ilginize arzediyor. Tek önder, tek lider, izinden gitmekten şeref duyduğumuz Efendimizin Medine-i Münevvere’sinden kalbi dualarımızı arz ediyoruz...

Yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allah (c.c), emperyalist zalim güçlere kalıcı bir galibiyete aslâ yol vermeyeceğini; “Allah inkarcılara, inananlar üzerine egemen olma fırsatını asla ve asla vermez ve vermeyecek.” (Nisa Suresi 141)

“Zaten mü’minlere yardım edip onları başarıya eriştirmek bize düşen bir haktır.” (Rum Suresi 47) Ayet-i Kerimelerindeki ilahi mesajlarında müjdelemektedir.

Bu kesin ilahi müjdeye rağmen Müslümanlar niçin aç, sefil ve perişandır? Ve niçin halkı Müslüman ülkelerin çoğu düşman işgali altındadır?

Allah sözünden asla dönmez.

Allah’a kulluk sözleşmesindeki sözünden tam iki asırdır dönen günümüz Müslümanları bizler değil miyiz?

“Yoksa siz, kitabın (Kur’an’ın) bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden böyle yapanların cezası, dünya hayatında sefalet, zillet, rezillik ve kepazelik, ahirette de acıklı azaptır. (Bakara S.85)”

“Zatıma yemin olsun ki (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr ederek veya sosyal, siyasi ve ticari hayatta İslami hukuku yasaklayarak) Kur’an’ı da parça parça edenlerden yapmakta oldukları şeylerden dolayı mutlaka hesab soracağız ama mutlaka! (Hicr S.91-93)”

“Beni anmaktan uzaklaşıp ve uyarıcı mesajım olan Kur’an’a sırt çeviren her fert, aile ve toplumun ekonomik ve ruhî sıkıntılar içinde geçen sosyal çalkantılarla dolu hayatları, geçim darlıkları olacaktır. Ve kıyamet günü onları kör olarak büyük duruşma ve buluşma yerine süreriz. O kul da şöyle der: ‘Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum hâlde, niçin beni kör olarak haşrettin?’ Allah da onlara; Sana âyetlerimiz geldi. Helal ve haram yollar sana gösterildi. Ama sen onları umursamadın, unuttun. Bugün de, aynı şekilde sen cezaya mahkûmiyet içinde unutuluyorsun.’ buyurur. (Taha S.124-126)”

Ayet-i Kerimelerini düşünerek tekrar tekrar okumalıyız.

Bu bela ve musibetlerin kendi nefislerimizinden kaynaklanan hata, gaflet ve ihanetlerin bir bedeli olduğunu anlayıp tevbe etmeliyiz.

Biz Allah’ı ve ilkesi İslam Nizamını terk ettiğimiz için Allah tarafından terk edildiğimizi sanıyoruz.

Allah (c.c), kendisine boyun eğen emir ve yasaklarına uyan kullarını düşmanların kucağına asla terk etmez. Artık şeytan ve yandaşlarının beşeri ideoloji iğneleriyle enjekte ettiği batılılaşma, sosyeteleşme, çağdaşlaşma, soygunlaşma ve soysuzlaşma zehirlerinin morfinlerinden Allah’a yönelerek kurtulmalıyız.

Havariler gibi İslam Nizamının taraftarı ve yardımcıları olmalıyız.

“Ey inananlar! (Mal, makam, dil, kalem, kalb ve canlarınızla) Allah’ın dinini desteklerseniz O da sizi destekler ve (şeytan ve yandaşlarının tuzaklarına ve saldırılarına karşı) ayaklarınızı sağlam tutar. (Muhammed Suresi, 7)” ilahi mesajı tüm zillet ve sıkıntılardan kurtuluşumuzun çaresi olduğunu unutmamalıyız. Yeni nesli bu şuurla mutlaka imanlı, ihlaslı, namaz, zekât ve cihad ehli olarak yetiştirmeliyiz.

Başta Filistinimiz, Doğu Türkistanımız olmak üzere tüm yeryüzü mazlumlarının ve hepimizin İslam nizamının bütününe yönelerek zulüm ve zalimlerden kurtulmamız için Allah yar ve yardımcımız olsun.

İslam’ın kutlu mesajı kalblerimize, evlerimize, ülkelerimize ve insanlığa tekrar tekrar doğsun. Amin.

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun! Amiin.

Selam, sevgi ve duayla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şevki YILMAZ Arşivi