İlhan Palut'lu Çaykur Rizespor'un bir Fenerbahçe maçı daha geride kaldı. Sonuç elde var sıfır !...

Yeşil - mavili takım ilk yarı çok iyi oyun, müthiş konsantrasyon, güzel goller ile başta taraftarını, başkanını, yönetimini güldürse de maçın ikinci devresinde ortaya koyduğu tam tersi kötü ve bazı oyuncuların bireysel berbat ötesi performanslarıyla kafalara soru işareti bıraktığı maçta maalesef ilk yarı güldürdüğü camiasını maç sonu üzdü!...

Tüm Rize şehri bu maça kilitlenmiş, bazı kesimler ise bu maçta Fener yenilsin diye klasik Rizesporlu olduğu bir maç daha geride kaldı. Maalesef futbol şehri olmadığımız için bu tip maçlarda renkler değişir mantalite değişmez. Galatasaray gelir, Fenerli seni tutar, Fenerbahçe ile oynarsın Galatasaraylı seni tutar, yıllar geçti bu düşünce geçmedi. Burada kanı yeşil - mavi akan gerçek damardan Rizesporlu taraftarları el üstünde tutuyorum ama aynı süreçte yani A.Ş olduğundan beri, para sıkıntın olmadığından beri sen bu takıma bir futbol kültürü, ekolu oluşturmadığından üstüne üstün bu süreçte iki kez küme düşüp hiçbir başarı yakalayamadığından bu işler böyle devam eder gider.

Burada ana sorun yıllar önceden beri yazdığım gibi Rizespor’a yön verenler kayıkçı kavgası altında boşa kürek çekmekle alakalı. Gelen her hoca kendini geliştireceğine, takıma katkı, kimlik vereceğine düşük olan egosuna hava basarak egosunu yükseltirken, bir yandan da kibir paçasından aşağıya akmaya başlıyor. Kibir ve ego ile birlikte yıllar boyu yapılan üst düzey yanlış transferler ve bu çoğu vasıfsız oyunculara oluk dolusu akan paralar. İşte bu paralar Rizeli’ye zarar veriyor. Eğer Dünya'da para bir insana, bir kuruma zarar veriyorsa bilin ki o Rizespor kulübüdür, Rizespor taraftarıdır. Kulüp üst düzey paralarla yanlış transfer tercihleri altında zarar ediyor, kazanan yıllar boyu 3 - 5 kişi. Kulüp zarara uğradığında yani Rizespor başarısız olduğunda genel anlamda iş bu sefer Rizeli’ye dönüyor. Takımlarını gönülden bağlanan ve Dünya’da ekmeğin çıktığı her ülkede milyonlarca taraftarı olan Rizespor'un Rizeli taraftarı üzülüyor, kahroluyor. Dolayısıyla para bu işte olmazsa olmaz ama bence ondan önce bu şehre futbol aklı gerek. Bunu ilk kez yazmıyorum, son kez de olmayacak. Bu kafayla bir arpa boyu yol almayacağız, her sezon transferde "ya tutarsa" mantığı altında nereye kadar gideceksin. Gittin de ne oldu? İki kez son dönemde küme düştün. Çıktın da ne oldu? Akıllandın mı? Yok. Ders aldın mı? Yok!.. Senin 3 yıllık bordrolu elemanın son bir sene de Fener takımından Rize'de 10 gol birden yedi, hesap sordun mu? Yok. Bu karne ne dedin mi? Yok. Bu takıma 3 sezonda bir oyun kültürü yerleştirdin mi diye sordun mu? Yok. Hep masal. Rizeli’ye masal, yönetime tatlı tatlı, bal dudak altında süslü cümlelerle hikaye, sizlerde dinlemekten bezmediniz dimi?

İlk yarı 2 - 0 önde olduğun maçta belli ki Fener takımı ikinci devre gemileri yakacak ve üzerine gelecek. Yapacağın tek şey futbol dehası İlhan hoca hemen devre başı bir stoperi daha atacaksın yani 5'liye döneceksin. Orta sahayı kalabalık bırakarak, forvete tekleyeceksin. Bu kadar basit. Tıpkı son İspanya takımına karşı Milli takımın yaptığını yapacaksın. İspanya yüklendi, Türkiye kontra ile hücum buldu ve o Dünyanın bir numarası olan takımdan Milliler puan alarak döndü. Sende aynısını yapacaksın İlhan hoca. 2 – 0’ı buldun, ikinci devre beklemeden bunu yapacaksın, Fener istediği kadar oynasın, kuru çalılara boğulur. Ama sen aynı düzende sahaya çıkarsan o Fener kadro zenginliği altında iki stopere karşı sağdan soldan , ortada gelir gol ve goller bulur. Burada bazı oyuncuların kafalara soru işareti bıraktığı anlık performanslarına elbette bende soru işareti bırakıyorum. Teknik olarak saha içinde İlhan hoca bunu yapmalıydı, yapmadı. Şimdi maç sonu yönetimden kim hesap soracak? Sorsa ne olur, bir iki mazeret cümleleri altında gönül almalar ve hoppp yola devam.

Yazık değil mi? Yönetim bu maç için gece gündüz çalıştı, taraftar aylardır bu maçı bekledi. Rize'de düğün havası var, stat süslendi ilk yarı müthiş kemençe, tulum ve armonika eşliğinde horon vuruldu ya ikinci yarı? İlhan hocanın teknik anlamda üst düzey yanlışları altında o düğün havası maç sonunda cenaze havasına döndü. Ben şimdi kime hesap soracağım, Rizeli kime hesap soracak. Yoksa başka bir şeyler mi var? İlhan hoca ile 3. sezona girdik, Fener ve Galatasaray'dan içeride dışarda yediğimiz gollerin sayısını unuttuk, bu takım sezon başında kupada Şanlıurfa temsilci Karaköprü belediyesini rahat geçsin diye mi kuruldu? İlhan hocanın az biraz bu takıma hoca eli değse şu Fener'i dün akşam ilk mağlubiyetini alarak gönderirdik ama maalesef yukarda yazdığım taktik anlamda yapmadığı değişikliği nedeniyle şimdi ben bu maçın faturasını hakem e kessem ne olacak? Bu kaçıncı !..